Kasım ayını geride bırakıyoruz. Temmuz ayından bu yana dört ay boyunca aralıksız düşen BIST 100 endeksi, Kasım’da nihayet bir toparlanma sürecine girdi. Yaklaşık %9’luk bir aylık getiriyle hem yatırımcılara bir nefes aldırdı hem de kayıplarını kısmen telafi etmiş oldu. Üstelik bu yükseliş dört hafta boyunca istikrarlı bir şekilde devam etti. Bu tablo, sadece teknik olarak değil, psikolojik olarak da piyasalar açısından önemli bir eşik oldu.
Piyasalarda Aralık ayının da Kasım’daki olumlu havayı sürdüreceğine dair güçlü bir beklenti hakim. İsrail-Hizbullah geriliminin bir nebze yatışması, jeopolitik tarafta piyasaların stresini azaltırken, Türkiye’nin faiz indirim döngüsüne gireceği beklentisi de bu iyimserliği destekliyor. Hatta, yıl sonunu 10.000 seviyesi üzerinde kapatma fikri, artık sadece bir tahmin değil, piyasalarda sıkça dillendirilen güçlü bir beklenti haline gelmiş durumda.
Yeni ayın ilk haftası, oldukça yoğun bir veri akışıyla başlayacak. Kasım ayı enflasyon rakamları, hem piyasaların hem de ekonomi yönetiminin yakından takip edeceği önemli bir veri olacak. Türk-İş’in geçtiğimiz Cuma günü açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırı artış oranının aylık %0,64 gibi şaşırtıcı derecede düşük bir seviyede gelmesi, Kasım ayı enflasyonunda da sürpriz bir düşüş ihtimalini güçlendiriyor. Eğer bu gerçekleşirse, yıllık enflasyonda bir gerileme görmemiz olası. Dahası, enflasyonun ana eğilimi, Merkez Bankası’nın hedefleriyle uyumlu seviyelere yaklaşabilir. Bu da gözleri, 26 Aralık’taki PPK toplantısına çeviriyor. Faiz indirimi ihtimalinin artmasıyla birlikte hisse senetlerinin bu beklentiyi fiyatlamaya devam etmesi kuvvetle muhtemel.
Kasım ayında yaratılan bu pozitif ivme, yıl sonuna kadar korunursa, Borsa İstanbul’un yatırımcılara güçlü bir kapanış sunma potansiyeli yüksek. Ancak bu süreçte riskleri göz ardı etmemek gerekiyor. Faiz indirim beklentileri ve olumlu piyasa dinamikleri yatırımcılara fırsatlar sunarken, doğru hisselerde pozisyon almak ve portföy çeşitliliğini korumak büyük önem taşıyor.
İYİ HAFTALAR DİLERİZ.