Bayram tatilinin ardından yatırımcılar yeniden ekran başına dönerken, küresel ve yerel piyasalarda biriken gündem başlıkları, Borsa İstanbul’un yön arayışını daha da karmaşık hale getirdi. Tatil sonrası ilk işlem günlerinde piyasanın açılışı görece pozitif olsa da, hafta ilerledikçe uluslararası cepheden gelen haber akışı ve içerideki kırılganlıklar, endeksin dengeli bir görünüm sergilemesini zorlaştırdı. Özellikle Mart ayına ilişkin açıklanan enflasyon verileri ve ticaret politikalarındaki gelişmeler, yatırımcıların temkinli davranmasına neden oldu.
Yurt içinde açıklanan enflasyon verileri, manşet seviyede piyasaların önceden fiyatladığı kadar sert gelmedi. Ancak çekirdek enflasyondaki dirençli seyir, para politikasında gevşeme yönündeki beklentileri sınırladı. Bununla birlikte, ABD'nin bazı ülkelere yönelik açıkladığı yeni gümrük vergisi düzenlemelerinde Türkiye'nin görece daha az etkilenecek olması, hafta başında TL varlıklarda kısa süreli bir rahatlama yarattı. Fakat bu iyimserlik kalıcı olmadı. Özellikle ABD ve Çin’den gelen zayıf PMI verileri ve Orta Doğu'da tırmanan tansiyon, küresel piyasalarda risk iştahını baskı altına aldı. Bu gelişmelerin etkisiyle Borsa İstanbul, haftanın ikinci yarısında satış baskısına girerek küresel trendi izlemek zorunda kaldı.
Diğer yandan, yatırımcılar iç dinamiklerde de yeni sinyaller beklemekte. Önümüzdeki günlerde açıklanacak olan TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi, Merkez Bankası'nın faiz patikasına dair beklentileri şekillendirebilir. Ayrıca, son dönemde artan kur oynaklığı ve yabancı girişlerinin durağan seyri, ekonomi yönetiminin yeni adımlar atma ihtimalini gündeme taşıyor. Özellikle düzenleyici kurumlardan gelebilecek ek önlemler veya yeni regülasyonlar, piyasaların yönü üzerinde belirleyici olabilir.
Genel hatlarıyla değerlendirildiğinde, bayram sonrası ilk haftada piyasalar, iç ve dış haber akışının etkisiyle yön bulmakta zorlanan bir görüntü sergiledi. Önümüzdeki hafta, hem küresel risk faktörlerinin seyri hem de iç tarafta gelecek veriler kritik olacak. ABD ve Çin’in açıklayacağı enflasyon oranları, gelişen ülke piyasalarına olan sermaye akımları açısından yön gösterici olabilir. İçeride ise TCMB'nin iletişimi ve olası politika adımları, piyasanın kısa vadeli seyrinde belirleyici rol oynayacak.